Kayıtlar

Mart, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kelam İlminin Doğuşu ve Önemli Ekoller

Resim
Kelam İlminin Doğuşu ve Önemli Ekoller İslam dini, efendimiz Hz. Muhammet’e (sav) 610 yılında gelen ilk vahiyle başlamış ve 632 yılında son vahiyle tamamlanmıştır. Bu süreçte İslam’a dair her türlü soru efendimiz tarafından cevaplanmış ve ihtilafa mahal verecek bir ortam oluşmamıştır. Efendimizin vefatının ardından kesin hükmü koyucu bir makamın artık olmayışıyla bazı sorulara net cevaplar bulunamamaya başlanmıştır. İslam’ın farklı coğrafyalar ve kültürlerle tanışmasıyla bu sorular artmış, cevaplar için müzakere ve münazara ortamları oluşmuştur. Bunun yanında Hz. Osman’ın şehadeti ve Hz. Ali’nin halifeliği sürecindeki yaşanan Müslümanların kendi içindeki siyasi ihtilafları itikadî hususlarda daha önce sorulmaya ihtiyaç dahi duyulmamış soruların doğmasına neden olmuştur. Tüm bu hadise ve durumlar da itikat (inanç) hususlarına cevap arayacak olan Kelam ilminin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bu yazımızda kelamın doğuşunu ve dönemin başlıca ekolleri üzerinden de seyrini genel ha

Kur'an'ın Açıklanması ve Yorumlanması

Resim
Kur'an'ın Açıklanması ve Yorumlanması Kur’an’ı Kerim ayetleri inmeye başladığı ilk günden beri müslümanlar tarafından kastettiği manalar anlaşılmaya, bulunduğu zamandaki toplum ve çağa göre de yorumlanmaya çalışılmıştır. Bu gayretler kimi zaman tam isabetli olmayan bazı yorumlar doğurduğu olmuş, neticede de kendine has metodolojisi olan ve ihtisas gerektiren çeşitli ilim sahaları gelişmeye başlamıştır.  Bu ilimlerden ilki, şüphesiz tefsir ilmidir. Tefsir, lügatte “açıklama getirme, yorumlama” gibi manalara gelmektedir. Tefsir ilmiyle ayetlerin anlam kapalılığı insanların anlayacağı şekilde açılmaya ve bulunduğu zamana göre de yorumlanmaya çalışılmıştır. Bu disiplinin temel amacı, ilahi sözler olan ayetlerin ilk muhataplarına yani sahabeye iletildiğinde kastettiği manayı belirlemektir. Muhataplık, bağlam doğurur. Ve her bir ayet, bütün sözler ve durumlar gibi hususi olaylar dizisi içinde meydana gelmiştir. Çünkü her söz söylendiği zaman, mekân ve şartlar içinde anlam

İbn Haldun Gözüyle Bilgiye Bakmak

Resim
İbn Haldun Gözüyle Bilgiye Bakmak Tefekkür kelimesi, Arapça olup lügat manasıyla düşünme, düşünüş anlamlarına gelmektedir. Ayrıca Bina’dan “تفعُّل, tefeu’ul” babındandır, binası da tekellüf içindir yani aşama aşama ilerlemek, ilerledikçe de derinleşmek anlamlarını verir. Tefekkür de düşünmede kademeli olarak derinleşmedir. Bu derinleşmenin neticesinde insanın zihninde oluşan ve dilden dökülen ifadelere de bilgi denir. Bu bilgilerin metodolojik olarak tasnifi ile de bilim ortaya çıkar. Varlık kelimesini Allahu Teala’nın yaratıp vücut verdiği her türlü mevcudiyet olarak tanımlayacak olursak bu varlıklar içinde insan için tefekkür, bilgi ve bilim söz konusudur. Ve Allahu Teala’nın yarattığı iki varlık alemi vardır. Birisi bizim için görünür, dokunulur ve akledilebilir olan “şuhud alemi” diğeri ise nüfuz edemediğimiz, göremediğimiz ve akledemediğimiz “melekut alemi”dir. Bilgiyi iki farklı perspektiften tasnif edersek ilk perspektif kaynakçası bakımındandır, iki ana kola ayırabiliriz.